– Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rauf Karasu, zelzele direktörlüğüne karşıt yapı yapan müteahhitlere karşı açılacak tazminat davalarında 20 Yıl olan Vakit aşımı müddetinin, kanun değişikliği yapılarak işlememesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Karasu, AA muhabirine, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenenlerin ziyanlarının karşılanması için yapılması gerekenleri anlattı.
Doğal afetlerden etkilenen Hane ve Amel yerlerinde oluşacak ziyanların karşılanması için doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) sigortasının devreye girdiğini hatırlatan Karasu, bu durumda sigorta şirketince ödenen ölçünün binanın satış kıymeti yerine, tekrar imal maliyeti üzerinden hesaplandığını Anlatım etti.
Karasu, bu maliyet bedelinin ise nihayet güncellemeyle metrekare başına 3 bin 16 liraya çıkarıldığını aktararak, “Buna nazaran DASK, hasar gören bir yapı için mağdurlara en Çok 640 bin TL ödeme yapıyor. Münasebetiyle burada depremzedelerin ziyanlarının tamamı maalesef karşılanmıyor. Zira kişinin ziyanı aslında o binanın satışının rayiç kıymetidir. Bu nedenle değerlendirmeyi, imal maliyeti yerine satış kıymeti üzerinden yapmak lazım.” diye konuştu.
Deprem bölgelerinde primlerin biraz daha artırılıp teminat limitlerinin de yükseltilmesi gerektiğini Anlatım eden Karasu, “Zira 640 bin TL yahut metre kare ünite fiyatı 3 bin 16 TL düşük kalıyor. Yapılacak bir değişiklikle en azından zelzele bölgelerinde bu limitler daha da yükseltilebilir.” teklifinde bulundu.
– İkaz yapmayan sigorta şirektleri de sorumlu
Prof. Dr. Rauf Karasu, Türkiye’de vatandaşların çoklukla doğal gaz ve elektrik aboneliği için zelzele sigortası yaptırdıklarını, daha sonraki yıllarda ise poliçelerini yenilemediklerini söyledi.
DASK tarafından, sigorta poliçeleri bitmek üzere olanlara kısa bildiri yoluyla yenileme ikazında bulunulduğunu, İkaz ya da bilgilendirme yapılmaması halinde sigorta şirketlerinin kusurlu sayılacağını aktaran Karasu, “Yargıtay, yenileme yapmayan sigortalının kusurlu olduğunu kabul ediyor lakin hatırlatma yapmadığı için sigorta şirketini de kusurlu buluyor. Münasebetiyle sigorta şirketlerinin böylesi durumlarda tazminattan büsbütün kurtulması Muhtemel değil.” dedi.
Karasu, sigorta primlerinin daha düşük olması için konut ya da işyerinin metrekaresinin olduğundan daha az gösterildiğini anlatarak, sigorta şirketleri de Gerekli itinası göstermediği için ziyanının katlandığını belirtti.
DASK yaptırmayanların, sigorta şirketlerinin sağladığı imkanlardan yararlanamayacağını, konutu zelzelede ziyan gören lakin sigortası olmayanların müteahhide karşı tazminat davası açma hakkı bulunduğunu bildiren Prof. Dr. Karasu, bunun için öncelikle konutun zelzele yönetmeliğine karşıt yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
– Konutun tesliminden itibaren 20 Yıl içerisinde tazminat davası açılabilir
Prof. Dr. Karasu, müteahhitlerin, Mesul bulunmaları halinde Hane ya da Amel yerinde oluşan zararın tamamını karşılamak zorunda olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Ancak Borçlar Kanunumuza nazaran yapı sahiplerinin, olağan bir ayıptan Dolayı dava açmak için 5 yıllık bir Vakit aşımı mühleti Mevcut lakin binanın ayıbı müteahhidin ağır kusurundan yahut hilesinden kaynaklanıyorsa bu durumda Vakit aşımı mühleti 20 Yıl oluyor. Konutun tesliminden itibaren 20 Yıl içerisinde dava açılabilir. Bu mühletin kâfi olmadığını düşünüyorum. En azından hile ve ağır kusur durumlarında, müteahhitlerin, binayı yapan şahısların katiyen Vakit aşımından yararlanmaması lazım. Ortadan ne kadar Vakit geçerse geçsin bu şahıslara karşı tazminat davası açılabilmeli. şahıs gereçten çalıyor, yönetmeliğe muhalif yapı yapıyorsa mühlet aşımına tabi olmamalı. Bu türlü biri, 21 Yıl sonra zelzele meydana geldiğinde Vakit aşımı itirazında bulunacak. Hasebiyle kanun değişikliğiyle ağır kusur ve hileli durumlarda Vakit aşımının işlememesi yahut 40 yıla çıkarılması gerekiyor.”
Prof. Dr. Rauf Karasu, ikinci el konutlarda ise konutun satın alındığı bireye tazminat davası açılabileceğini bildirdi. Karasu,”Çünkü konutu satan kişi, meskenin zelzele yönetmeliğine nazaran yapıldığını ve sağlam olduğunu taahhüt ediyor. Bu türlü bir durumda tazminat ödemek zorunda kalan şahıs de bu ziyanı müteahhide rücu ettirebilir. Bu nedenle Vakit aşımı Fazla kıymetli. Ortadan bu kadar Vakit geçtikten sonra birinci asıl kusurlu olan müteahhit Vakit aşımı nedeniyle sorumluluktan kurtulabilir. Münasebetiyle Vakit aşımı mühletinin burada muhakkak işlememesi gerekiyor.” diye konuştu.
– Yangın sigortası yaptıranlar daha Çok tazminat alabilir
Doğal afetlerde oluşacak maddi ziyanların tamamının karşılanması için Mecbur zelzele sigortasının yanında ihtiyari zelzele sigortası da yaptırılabileceğini belirten Karasu, “İhtiyari zelzele sigortası her ne kadar Türkiye’de Fazla Çok yaygın olmasa da yangın sigortası içinde zelzele sigortası klozu var. Münasebetiyle yangın sigortası yaptıran vatandaşlarımız poliçelerine baksın. Kesinlikle bir zelzele klozu vardır, münasebetiyle DASK’ın ödediği limitin üzerinde, birebir vakitte yangın sigortasındaki zelzele klozuna dayanarak daha Çok tazminat alabilirler.” bilgisini verdi.
Yorum Yok