Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte, uzmanlar, sahura kalkmanın sıhhat açısından daha gerçek olduğunu, sıhhatin korunması için sahura Gerekli itinanın gösterilmesi teklifinde bulundu.
Türk Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen yiğit Aydın, vakıftan yapılan açıklamada, sahurun değerine değindi.
Aydın, ramazan ayında oruç tutanların iftara hafif yemeklerle başlaması gerektiğini, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, zerzevat yemeği yahut salatayla devam edilmesinin Müsait olduğunu belirtti.
“Enerji veren lakin kan şekerini süratli bir halde yükselten ak ekmek, pirinç pilavı üzere glisemik indeksi yüksek olan besinler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek yahut kepekli makarna üzere posalı besinler tercih edilmeli” teklifinde bulunan Aydın, “Oruç tutanların sahura kalkmaları sıhhatin korunması açısından kıymetlidir. Sahura kalkılmadığında oruç tutan şahısta açlık mühleti en az 20 saati bulacaktır. Bu mühlet ise Önemli sıhhat meselelerine neden olabilir. Açlık mühletini aşağıya çekmek için sahura kalkmak sıhhat açısından yanlışsız olur.” sözlerini kullandı.
– “Sahurun, kesinlikle vaktinde ve atlanmadan yapılması gerekir”
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Hatice Kübra Ekti, oruç tutarken sahura kalkmamanın, sık yapılan bir kusur olduğuna dikkati çekti.
Sahurun insanı oruca hazırlayan en Kıymetli öğün olduğunun altını çizen Ekti, gece Türlü sebeplerden Dolayı sahura kalkmayıp muhakkak bir saatten sonra bir şeyler yiyip yatan bireyler için şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bazı beşerler kendilerince haklı sebeplerle sahura kalkmak yerine, biraz geç saatlerde sahur niyetine yiyip yatmayı tercih ediyorlar. Lakin bu kusurlu bir hareket. Çünkü yiyip yatmakla sahuru atlamak ortasında açlık müddeti açısından pek bir ayrım yok. Her iki durumda da açlık müddetimizi uzatmış oluyoruz. Bu nedenle sahura kesinlikle kalkılmalı. Sahurda tükettiğimiz besinler bizi gün boyunca tok tutmayı sağlayacak ve sıvı kaybından etkilenmemizi en üye indirecektir. Sahur atlanırsa, kan şekeri düşüklüğü, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda çok gaz birikimi, Birden tansiyon yükselmesi, bedenin susuz kalması üzere sıhhat sorunları bizi Önemli manada rahatsız edebilir. Zira yaklaşık 14-15 saat aç kalıyoruz ve Biricik öğün beslenen bireyler neredeyse bütün gün aç kalmış olacaklar. Bu nedenle sahurun kesinlikle vaktinde ve atlanmadan yapılması gerekir.”
Moodist Hastanesinden Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu, ramazan ayında beslenme planına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Oruç tutanların öğün sayısını günde 3 yahut daha 2 öğüne düşürmesi tavsiyesinde bulunan Özkorucuklu, ayrıyeten şunları önerdi:
“Sahur öğünü gece uykusundan kalkılarak tüketilmesi gerektiği için birçok şahıs tarafından atlanmakta ve öğün sayısı daha da azalmaktadır. Yaklaşık 12-14 saati bulan uzun açlıklar yaşanmaktadır. Her iftar yemeği başlangıçlarla, anne yemeklerle süslenmektedir. İftardan sonra uzun vadeli açlıklar bir de tatlılar ile taçlandırılmaktadır. Su tüketimi, Vakit yok diyerek, ihmal edilmektedir.
Orucun vücudumuza yararlı olması ve zinde kalabilmemiz için beslenme sistemimizde dengeyi kurmalıyız. Örneğin, sahur-iftar-ara öğün formunda öğün sayımızı düzenleyebiliriz. Günlük su ihtiyacını iftar-sahur ortasında karşılayabiliriz. Uzun müddetli açlık ile Birlikte şahısta ortaya çıkabilecek kan şekeri düşmesi, açlık hissinin daha ağır yaşanması, yorgunluk, işte performansın düşmesi, huzursuzluk, sonluluk üzere kimi sorunların önüne geçebilmek için sahurun atlanmaması gerekir.”
Yorum Yok