– Maden kazalarında hayatını kaybedenlerin yakınlarına kamuda Amel imkanı ile aylık ve nakdi takviye sağlanabilmesi için tarih sınırlamasının kaldırılmasını içeren teklifin TBMM genel Şurasında kabul edilmesi, Zonguldak’taki kazalarda hayatını yitiren çalışanların ailelerini sevindirdi.
Vergi Yordam Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair kanun Teklifi’nin 7 unsurunun daha kabul edilmesiyle kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen Amel kazası sonucunda ölen sigortalının, vefat tarihinde sigortalıya ait kaideler aranmadan hak sahiplerine aylık bağlanacak.
Ayrıca ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere Yekün bir kişi, ilgili mevzuatta aranan kaidelere tabi olmaksızın halk Kurum ve kuruluşlarının Daimi Amele takımlarında istihdam edilecek.
Bu kapsamdaki maden emekçilerinin yakınlarına tanınacak haklara yönelik Vakit ve tarih koşulu bulunan düzenlemeler yürürlükten kaldırılacak.
– “Bugünlere kolay gelmedik”
Zonguldak Maden Şehitleri Aileleri Derneği Lideri Çetin Yiğit, AA muhabirine, Çalışma ve Toplumsal Emniyet Bakanı Vedat Alim’in kenti ziyaret ettiğinde, bu yasal düzenlemenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla düzenleneceğini kendilerine ilettiğini söyledi.
Bu müjdeli haberi beklediklerini fakat geçen ay Amasra’da elim bir kaza olduğunu belirten Yiğit, “Keşke bu kazalar yaşanmasa. Bizim buradaki acımız Fazla büyük. Bizler de şehit madenci çocuklarıyız. Bu olayları bizden daha âlâ kimsenin manaya talihi yok. Yıllardan beri bunun uğraşını verdik. Doğal ki evvelce kurallar daha berbattı. Bugünlere kolay gelmedik.” diye konuştu.
Yiğit, madenci ailelerin yüreğine bir nebze olsun su serpen başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere emeğe geçenlere teşekkür etti.
– “Devletimiz sağ olsun duyarsız kalmadı”
Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) bağlı Armutçuk işletmesinde 7 Mart 1983’te 103 madencinin ömrünü yitirdiği grizu faciasında babası Hasan Tura’yı kaybeden Baki Tipe da acılarının tanımının olmadığını kaydetti.
Tura, maden kazalarında yakınlarını yitiren ailelerin acılarını bir nebze olsun dindirebilmek ismine çaba verdiklerini aktararak, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanımız yetkililere talimatı vererek süreci başlatmış oldu. Bu süreç, Amasra kazasından Evvel zati dernek liderimizin devlet yetkilileriyle görüşmesinde, onların da kente gelip aşikâr platformlarda bu açıklamaları yapmasıyla başlamıştı. Amasra’da bu türlü bir acıyı yaşamış olduk.
Madencilik, dünyanın en güç mesleklerinden biri. Her maden kazasından sonra Natürel toplumsal bir hassaslık oluşuyor. Devletimiz sağ olsun bunlara duyarsız kalmadı. Devlet büyüklerimizin taleplerimizi ve hassasiyetimizi dikkate alması sonucunda en nihayet tarih sınırlaması da kaldırılmış oldu. Zonguldak’ta bu manada toplumsal bir yara da sarılmış oldu. Bu hakkı maden şehidi ailelerine, çocuklarına sağlayan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu mevzuya hisli davranan, taleplerimizi dikkate alan, takviye olan devlet büyüklerimize teşekkür ediyorum.”
Kozlu ilçesinde 3 Mart 1992’de 263 madencinin hayatını yitirdiği grizu faciasında babası Kadir Çam’ı kaybeden 3 çocuk annesi Habibe Çam ise bu haktan yararlanamamanın ve tarih sınırlamasının olmasının, kendilerini üzdüğünü lisana getirerek, “Babasız büyümek, madenci çocuğu olmak Fazla güç. Babasızlığın tanımı yok ki nasıl anlatılabilir ki. Bu maddeyle ilgili takviye olanlara Fazla teşekkür ederim.” sözünü kullandı.
Yorum Yok