İYİ Parti genel reis Yardımcısı umut Özlale, CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ittifakın adayının 13 Şubat’ta yapılacak 6’lı Masa toplantısında belirleneceğine yönelik açıklamasını kıymetlendirerek, bu hususta DÜZGÜN Parti’nin bilgisinin olmadığını ve kendilerinin bunu TV’den öğrendiklerini söyledi. CHP genel reis Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun, “Kemal Beyefendi Namzet gösterilmezse 6’lı Masa dağılır” açıklamasını da yorumlayan Özlale, “Gerçekten CHP masayı Sayın Kuşoğlu’nun dediği üzere, Kemal Bey’in Cumhurbaşkanlığını onaylatmak için kurduysa, biz de onay makamı değiliz” diyerek eleştirdi.
EKONOMİ’nin başlattığı ‘Seçime Yanlışsız Ekonomi-Politika, Kurmaylar Konuşuyor’un birinci konuğu UYGUN Parti genel reis Yardımcısı umut Özlale oldu. Özlale, millet İttifakı ve 6’lı Masa’nın geleceğine yönelik Fazla kritik açıklamalarda bulundu. CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir TV kanalında, adayın 13 Şubat’ta belirleneceğine yönelik açıklamasını hatırlatan Özlale, bu hususta UYGUN Parti’nin bilgisi olmadığını, 13 Şubat tarihini kendilerinin de canlı yayında öğrendiklerini söyledi.
6’lı Masa’nın adayını şimdi belirlememesi Fazla eleştiriliyor. Kemal Kılıçdaroğlu bir tarih ortaya attı ve 13 Şubat’ta adayın belirleneceğini söyledi. Bu bahiste ne düşünüyorsunuz?
Bizim Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi probleminde, bunun 13 Şubat’ta belirleneceğine dair bilgimiz yok. Bunu Kemal Bey’in TV açıklamasından öğrendik. Bu bahiste resmi olarak gelmiş bilgi yok. 12 gün içinde adayın nasıl belirleneceği, halkın iradesi dikkate alınarak, uzlaşı içinde nasıl belirleneceğine dair, nasıl yol izlenecek, o hususta şu anda Fazla somut bir şey yok.
6’lı Masa’nın üç Temel gayesi vardı; birincisi seçim güvenliğinin sağlanması, ikincisi güçlendirilmiş parlamenter sisteme nasıl geçileceğini konuşmak, Temel prensiplerini belirlemek, üçüncüsü Cumhurbaşkanı adayını belirlemek. Yani belirlediğimiz prensipler çerçevesinde sisteme nasıl geçileceğine dair adayı tespit etmekti.
Şimdi bunların birinci ikisi bitti. Üçüncüsünü şu anda 2 Şubat’tayız (dün) birinci ikisi için 1 Yıl çalışıldı, mutabakat metni için 4 ay aralıksız çalışıldı, nihayet etapta Namzet belirlenmesi var. Bunun 12 güne, olup, bitti halinde sıkıştırılmasının Fazla yanlışsız olmayacağını düşünüyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi Fazla ön plana çıktı, bu bahisteki duruşunuz nedir?
Şimdi Namzet konusunda en rahat parti GÜZEL Parti’dir. Zira biz 1.5 yıldan beri aslında kendi teklifimizi her tarafta söylüyoruz.
Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemiyorsunuz?
Hayır mutlaka onu söylemiyoruz. İki Tane belediye liderinin önerilmesi halinde biz buna hayır demeyeceğimizi söylüyoruz. Biz kazanacak kişinin Namzet gösterilmesini istiyoruz. Mansur Yavaş yahut Ekrem İmamoğlu’na tıpkı uzaklıktayız.
İYİ Parti’nin Namzet belirlemesine baktığınızda, genel Liderimiz Kıymetli fedakarlık göstererek, Temel haklarından fedakarlık ederek Namzet olmak istemediğini söyledi. 6’lı Masa’da Namzet olmak istemediğini söyleyen Biricik reis Meral Akşener’dir.
İYİ Parti genel reis Yardımcısı umut Özlale, İKTİSAT Ankara Temsilcisi Maruf Buzcugil (sol başta) ve Ankara Haber Müdürü Hüseyin Gökçe’nin (sağ başta) sorularını yanıtladı.
“6’lı masa’yı terk etmeyiz”
?Kendi adayınızı çıkaracağınız söylentileri de artmaya başladı?
Bazı köşe muharrirlerinin kaleme aldığı, “İYİ Parti kendi adayını çıkarmak istiyor” kelamlarını art niyetli, kasıtlı yapılmış haber olarak görüyorum. Hiçbir halde gerçeği yansıtmıyor. GÜZEL Parti en baştan beri söylüyor, anketlerde iki belediye lideri öne çıkıyor. ‘Bunlar gelirse itiraz etmeyeceğiz’ dedik. ÂLÂ Parti, hem genel liderini Namzet göstermeyerek, hem de iki Tane yüksek oy Meydan belediye liderinden rastgele birisine itiraz etmeyeceğini söyleyerek üzerine düşenin fazlasını yaptı.
6’lı Masa’yı her Vakit sahiplendik, masa bizim için Fazla kıymetli, bizim seçmenimizin yüzde 85’i masada olmamızı istiyor. Yüzde 90’a yakını da masayı hiçbir formda terk etmememizi istiyor.
İşaret ettiğiniz iki belediye lideri olmazsa masayı terk eder misiniz?
Biz 6’lı Masa’yı terk etmeyeceğiz, genel Liderimiz hem partinin iradesini hem de geniş Kamu iradesini yansıtacak bir tavrı nasıl sergilediyse, bundan sonra da sergileyecektir. 11-12 gün içinde bu işin oldu, bittiye getirilmesi, ‘artık biz Namzet belirleme sürecine başladık, 11 gün sonra adayımızı belirliyoruz’ sözleri bana Fazla yeterli niyetli gelmiyor.
Bu devirde bizi Fazla üzen gelişmeler de var. mesela geçiş süreci yol haritasında bizim, “Tek Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun o da Meral Hanım olsun” dediğimiz yazılıyor. Hiçbir biçimde bu türlü bir talebimiz yok. Bu adeta bir karalama kampanyasına dönüştü. DÜZGÜN Parti’nin Biricik Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun önerisi yok.
“İtirazımız yaklaşıma”
Mealen “Masa dağılır” mı diyorsunuz?
Bakın tekrar ediyorum, ‘Masa dağılır’ demiyorum. onay makamı olmadığımızı gösteririz diyoruz. Masayı dağıtmamak için elimizden gelen her şeyi yaptık. Biz 6’lı Masa’nın en sadık üyesiyiz. Buna Kuşku yok.
Üstelik daha Evvel de söylediğim üzere, bizim bu süreçle ilgili 13 Şubat’a kadar adayı nasıl belirleneceğine dair, hangi usulle belirleneceği, süreç nasıl gelişecek hiçbir bilgimiz yok. Biz de bunu canlı yayından öğrendik. İkinci nokta da Değerli 6’lı Masa rolü istikametinden.
CHP genel Lideri’nin adaylığı ile ilgili hiçbir soru işaretim yok. Ancak adaylığın 12 gün sıkıştırılması ve Bülent Kuşoğlu’nun açıklamasını birleştirdiğinizde daha baştan bu türlü bir niyetin olduğunu sorgulatıyor. Bizim itirazımız bu yaklaşıma. Hakikaten 6’lı Masa aylar öncesinden Kuşoğlu’nun dediği üzere, “Kemal Bey’in adaylığı olmazsa dağılır ” formunda ilerlediyse ve bize yalnızca 12 günde ‘Ortada zati bir Namzet var’ diye Vakit dayatması getiriyorlarsa, Bülent Kuşoğlu açıklamalarıyla sürece baktığınız vakit, yaklaşımın bizim kabul etmediğimiz yaklaşım olduğu söyleyebiliriz. Bu, Kemal Bey’in adaylığını kabul edip etmemekten farklı bir şey. Ben yaklaşımdan bahsediyorum.
“Biz bu masayı niçin kurduk?”
O Vakit biz bu masayı niçin kurduk? Ortak siyaset Metni’ni niçin oluşturduk. Parlamenter sisteme geçiş süreci üzerinde niçin bu kadar Çok durduk. Bunların hepsi Değerli noktalar. Daha da değerlisi, Şayet CHP hakikaten 6’lı Masa’yı kendi genel liderlerinin adaylığı üzerine kurmuş ve bize ‘sadece 12 gün içinde Namzet belirleriz’ diye kısa Vakit veriyorsa olmaz.
Bizim adaylarımız muhakkak, bunları dışarıda konuştuk. Ben, Buğra Kavuncu, Meral Hanım konuştu. ÂLÂ Parti Namzet önerme konusunda zahmet çekmedi. Bunu hem 6’lı Masa’da hem dışarıda konuştuk. Bugün sokakta kime sorarsanız sorun, GÜZEL Parti’nin kimleri önerdiğini sorarsanız tıpkı yanıtı alırsınız.
6’lı masada bir İsim gündeme geldiğinde UYGUN Parti’de nasıl bir süreç işleyecek?
Buradaki süreç şöyle işleyecek; 6’lı Masa’da bir Namzet ortaya çıkar, sonra genel Lider, Gen el idare Heyeti’ni toplar ve partimizin görüşünü sorar. DÜZGÜN Parti o bakımdan kararların ortak alındığı partidir. Bu türlü Değerli bir karada genel Liderimiz irade gösterir Namzet belirlenmesi konusunda, daha sonra o adayı GİK’e sunar. Biz de orada görüşümüzü bildiririz.
“Paçacı istifa etti, Kuşoğlu gereğini yapmadı”
tekrar 13 Şubat sıkıntısına dönersek, bu tarihte Namzet belirli olur mu hakikaten?
Bence 13 Şubat’ta açıklanmayabilir. Bir rahatsızlığımız daha var. Biz 6’lı Masa’nın ruhuna ziyan verdiğini düşündüğü için, Fazla sevdiğimiz genel reis Yardımcımız Cihan Paçacı’yı kaybettik. Cihan Beyefendi, 6’lı Masa toplantısı yapılacağı günkü açıklamaların, partimize ve genel Liderimize ziyan verdiğini düşünerek kendi iradesiyle misyonundan istifa etti. Bu bizi Fazla üzdü. Ancak biraz geriye gidelim, ‘6’lı Masa Kemal Bey’i Namzet göstermezse o masa dağılır’ diyen Sayın Bülent Kuşoğlu birebir mekanizmayı çalıştırmadı. Tahminen temel kriz oradaydı. Düşünün burada biz geniş bir platformda herkesin benimseyebileceği Cumhurbaşkanı adayını belirleme çalışmalarına başladık. Orada Kemal Bey’in Fazla yakını, benim de hürmet duyduğum genel reis Yardıcısı Kuşoğlu, ‘Masa dağılır’ diye İzah yapıyor. Bunun üzerine rastgele bir düzenek çalıştırılmadı.
Bülent Bey’in, o açıklaması bizi Fazla üzen kızdıran bir açıklamaydı. Ne demek yani tam sürecin ortasında bu türlü bir İzah yapmak. Biz de ondan sonra buranın bir noter makamı olmadığını söyledik.
Masaya geldiğimiz Vakit herkes tercihlerini ortaya koymak zorunda. Sahiden CHP o masayı Sayın Kuşoğlu’nun dediği üzere, Kemal Bey’in Cumhurbaşkanlığını onaylatmak için kurduysa, biz de onay makamı değiliz.
Maruf BUZCUGİL – Hüseyin GÖKÇE / ekonomim.com
Yorum Yok