Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçarslan, zelzele kayıplarının yanlışsız kimliklendirilmesinin tüzel, insani, vicdani, dini ve toplumsal açıdan Ehemmiyet arz ettiğini söyledi. 20 yıla aşkın müddettir isimli diş hekimliği alanında bilimsel, akademik çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Prof. Dr. Kılıçarslan, “Ne yazık ki ülkemizde oturmuş bir isimli diş hekimliği disiplini şimdi var değil. Pek Fazla ülkede aslında isimli diş hekimliğinin formal eğitimleri ve güvenlik güçleri içerisinde yapılanması Laf konusu. Dişlerden kimliklendirme hem yaşayan bireyler için hem de felaket kurbanları için nihayet derece Ehemmiyet arz ediyor. Bizler isimli diş hekimliğini hukuka Yardımcı olmaya çalışan diş hekimliği alanı olarak tanımlıyoruz. Münasebetiyle felaket kurbanları Laf konusu olduğunda Fazla Aka bir popülasyondan ve nüfustan bahsediyoruz. Kayıplarımızın fizikî olarak her Vakit tanınabilir olmadığı süreç Laf konusu. Kimliklendirme kaybın fotoğrafının eşleştirilmesinden yapılabileceği üzere günümüzde en Fazla ve en muteber olarak DNA tahlilleriyle yapılabiliyor. Lakin DNA tahlilleri hem daha uzun periyodik hem daha külfetli bir süreç. Münasebetiyle dişlerden kimliklendirme yapılması bütün dünyada yaygın olarak kullanılan ve Özellikle yangın, zelzele üzere kayıpların bozulabileceği durumlarda öncelikli tercih edilen bir yöntemdir” dedi.
‘DİŞLER BEDENDE BOZULMAYA EN DİRENÇLİ KISIM’
Prof. Dr. Kılıçarslan, bütün dünyada felaket kurbanlarının kimliklendirilmesinin Aka ehemmiyette olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Adli diş hekimliği felaket kurbanlarının kimliklendirilmesinde kilit rol üstlenir. Zira dişler kendine mahsus özellikleri olan neredeyse parmak izleri üzere her bir bireyi birbirinden ayıran özelliklere sahiptir. Bunun yanı Dizi bedendeki bozulmaya en dirençli kısımdır. Münasebetiyle dişlerden eski kayıtlarla eşleştirme yapılarak, kimlik tespiti bütün dünyada yaygın olarak kullanılan süratli ve emniyetli metot olarak karşımıza çıkmaktadır. Dişlerden kimliklendirme yaparken aslında bizler bireylerin olağan, rutin tedavilerinde çektirilmiş sinemalardan ve kayıtlardan yararlanırız. Ülkemizde Özellikle nihayet yıllarda toplumsal Emniyet sistemi içerisinde yer Meydan sıhhat Bakanlığı’nın da ortak çalıştırdığı ‘medula sistemi’ kaynaklı Önemli bir bilgi tabanımız var. Münasebetiyle bu data tabanına erişerek bizim alanda tespit edeceğimiz bulguları eşleştirme ve kimliklendirme yapma bahtımız var. Bilhassa sıhhatte dönüşüm süreciyle Birlikte faal olarak kullanılmaya başlanılan ‘medula sistemi’ üzere Ulusal data tabanları; sisteme giren yani diş muayenesi yahut tedavisi olan bireylerin diş sinemalarını ve kayıtlarını depolamaktadır. Münasebetiyle kimliği bilinmeyen bir cesetten alınacak diş sineması yahut kaydının bu mevt öncesi kayıtlarla eşleştirilmesi bütün dünyada geçerliliği olan bir kimliklendirme formülüdür.”
‘SAHADA MİSYON ALMAYA HAZIRIZ’
Adli diş hekimliğinin şimdi hem akademik hem de bürokratik ülkemizde Fazla Çok tanınırlığının ve kabul edilebilirliğinin olmadığını belirten Kılıçarslan, “Ancak biz Ankara Üniversitesi olarak biraz daha bu mevzuda çalışmalarla ön plana çıkıyoruz. Disiplinler ortası isimli bilimler enstitümüzde bende bir diş tabibi olarak vazife alıyorum. Bir sürü akademik çalışma yürütüyoruz. Bu akademik çalışmaların felaket durumunda alana yardım etme talihi olacaktır. Bu ülkeye, bu kayıplara ve bu kayıpların yakınlarına şu anki borcumuz hakikat ve süratli bir biçimde kimliklendirilmesini yapmaktır. Münasebetiyle bizler de isimli alanda çalışan diş tabipleri olarak bu süreci hızlandırabileceğimizi ve katkı sağlayabileceğimize inanıyoruz. misyon düştüğü takdirde bizler yardıma hazırız. Bölgeye gidip grubumuzla, öğrencilerimizle bu hizmeti bölgede verebiliriz. Çağrıldığımız takdirde Çabucak gruplarımızı oluşturup o bölgede hizmet verebiliriz. Yüzyılın felaketinde hem süreci hızlandırmak hem de yanlışsız kimliklendirme yapabilmek ismine isimli diş doktorları olarak bizler alanda vazife almaya hazırız” dedi.
Yorum Yok