Anayasa Mahkemesi (AYM), “postmodern darbe” olarak anılan 28 Şubat 1997’deki ulusal Emniyet Konseyi (MGK) toplantısı ve sonraki süreçte sorumlulukları bulundukları gerekçesiyle yargılanan ve müebbet mahpusa mahkum edilen eski generaller Ahmet Çörekçi, Cevat Temel Özkaynak ve Çetin Doğan’ın hak ihlali tezli ferdi müracaatları reddetti.
Kararlar, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Kararlara nazaran, 28 Şubat sürecinden Mesul tutularak yargılandıkları davada “54. Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat yahut Görev görmekten cebren men etmek kabahatine iştirak” cürmünden müebbet mahpusa mahkum edilen devrin Hava Kuvvetleri Kumandanı Ahmet Çörekçi, periyodun kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Dairesi Lideri Cevat Temel Özkaynak ve devrin Genelkurmay Harekat Lideri Çetin Doğan, hak ihlali savıyla Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Başvurularda, kabahat oluşturmayan bir harekete ait cezalandırılma nedeniyle cürümde ve cezada yasallık prensibinin, hukuka muhalif elde edilen kanıtların mahkumiyete temel alınması nedeniyle hakkaniyete Müsait yargılanma hakkının, yargılamanın Büyük Divan’da yapılmaması nedeniyle yasal Yargıç teminatının ihlal edildiği ileri sürüldü.
Başvuruları inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 38’inci unsurunda garanti altına alınan “suçta ve cezada yasallık ilkesi”nin, 36’ıncı unsurunda garanti altına alınan “hakkaniyete Müsait yargılanma hakkı”nın ve 37. unsurundaki “kanuni Yargıç güvencesi”nin ihlal edilmediğine hükmetti.
– Kararın gerekçesinden
AYM’nin kararında, sanıkların mahkumiyetine hükmeden Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, sanıkların aksiyonlarının neticeyi oluşturmaya elverişli olmadığına, cebir ve şiddet içermediğine, hükümetin kendi isteği ile istifa ettiğine dair savunmalarına prestij etmediğini açıkladığı bildirildi.
Yerel mahkemenin, “suçun Noksan kalmayıp tamamlandığını” kabul ettiği anımsatılan AYM kararında, cürümde ve cezada yasallık prensibine ait, “Derece mahkemesinin yargılama konusu fiillerin misyonun ifası kapsamında bulunmadığına ve cürmün ögeleri prestijiyle oluştuğuna dair değerlendirmelerinin temelsiz, cürmün özü ile uyumsuz ve öngörülemez olduğu söylenemez. Anayasa Mahkemesi açıklanan münasebetlerle cürümde ve cezada yasallık prensibinin ihlal edilmediğine karar vermiştir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Kararda, kanıtlar ortasında yer Meydan 5 numaralı CD’nin Düzmece olduğuna dair savlar tarafından de yargılama evresinde uzman mütalaasına başvurulduğu hatırlatıldı.
CD’nin hukuka karşıt formda elde edildiği istikametinde mahkemenin Gerekli değerlendirmeyi yapmadığı, cezaları onayan Yargıtay dairesinin de CD muhtevasındaki dokümanların karara temel alındığı tarafında münasebet belirtmediği Anlatım edilen kararda, müracaatçılar açısından Biricik kanıtın yalnızca belirtilen CD olmadığına dikkat çekildi ve bu nedenle hakkaniyete Müsait yargılanma hakkının ihlal edilmediğine hükmedildiği vurgulandı.
Yüksek Mahkemenin kararında, müracaatçıların “görevle ilgili suçlama” nedeniyle Büyük Divan’da yargılanmaları gerektiğinden bahisle, “kanuni Yargıç unsurunun ihlal edildiği” tarafındaki müracaatlarının ret münasebeti olarak da Mahallî mahkeme ve Yargıtayın “suçun vazifeyle ilgili bulunmadığını” kabul ederek karar kurmaları gösterildi.
Yorum Yok