Şanlıurfa’dan Beyaz Parti Milletvekili adayı olan Bozdağ, partisinin Viranşehir Seçim İrtibat Ofisi’nin açılışında konuştu.
Seçimlerde Türkiye’yi kimin yöneteceğinin belirleneceğini belirten Bozdağ, millet iradesinin yolu ve istikameti tayin edeceğini söyledi.
AK Parti’nin iktidarda olduğu periyotta, verdiği kelamları tuttuğunu aktaran Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sıkıntılara derman olan bir başkan olduğunu lisana getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin Tüm vilayetlerinin ve ilçelerinin tıpkı hizmetleri aldığını anlatan Bozdağ, heykel yapan değil Türkiye’nin dört bir yanını dev yapıtlarla donatan anlayışla yol aldıklarını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Şehir hastaneleriyle Türkiye’yi donatmak, birinci nükleer enerjiyi kazandırmak, yerli ve ulusal arabası kazandırmak vebal mi?” sorusunu yönelten Bozdağ, “Bizim vebalimiz ne, birisi söylesin. Teröre dünyayı dar etmek vebalse o vebali biz bilerek alıyoruz. Teröre dünyayı dar edeceğiz. Bu memleketin düşmanlarına göz açtırmamaksa, bizim indimizde onlar sevabın en büyüğüdür. O anlayışla devinim ediyoruz.” sözlerini kullandı.
Türk milletinin hak ve menfaatlerini gözettiklerini vurgulayan Bozdağ, Türkiye’nin etrafındaki yangınlara Karşın huzur, barış ve istikrar adası haline geldiğini söyledi.
Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
– “Bunlar samimiyetsiz, Biricik kaygıları seçmeni aldatmak”
Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmak istendiğinin altını çizen Bozdağ, muhalefetin yönetilemeyen Türkiye vadettiğini belirtti. Bozdağ, Türkiye’nin bilinmezliğe yol almasına milletin müsaade vermeyeceğini, muhalefetin İçten olmadığını Anlatım etti.
Cumhurbaşkanı adayı ve CHP genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yozgat’ta “Kandil’i terör örgütünün başına yıkmaktan” bahsettiğini aktaran Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun Van’da ise “Selahattin Demirtaş’ı istiyorsanız, Osman Kavala’yı özgür bırakmak istiyorsanız bana oy verin.” dediğini anlattı.
Bakan Bozdağ, şunları kaydetti:
“Şimdi milliyetçi, muhafazakar yerlere gidiyor, yanında milliyetçi muhafazakar birini, toplumsal demokrat olan yerlere gidiyor toplumsal demokrat olan birini, HDP’ye oy veren seçmenlerin ağır olduğu diyarlara gidiyor onlara sempatik gelen birini götürüyor. Bu ne demektir? ‘Benim dediğime siz inanmazsınız lakin benim şahitlerim var, milliyetçilik isteyenler Mansur yanımda ben milliyetçiyim. Toplumsal demokrasi isteyenler bakın benim yanımda Ekrem İmamoğlu var, ben toplumsal demokratım. HDP’ye oy verenler bakın ben de sizin üzere gidiyorum.’ Bir adam üç, beş türlü olur mu? Mansur’la milliyetçilik nidaları atan mı gerçek Kılıçdaroğlu, yoksa Van’da coşup HDP’nin amaçlarına koşan mı gerçek Kılıçdaroğlu. Yoksa toplumsal demokrasi deyip İmamoğlu ile Öbür alana yelken açan mı gerçek Kılıçdaroğlu? Bunlar samimiyetsiz, Biricik sıkıntıları seçmeni aldatmak.
Yorum Yok