Dünyanın yaşadığı enflasyon sarmalının Türkiye’de de yaşandığını belirten patronlar, çalışanların enflasyonun altında ezilmemesi gerektiği konusunda hemfikir.
Asgari fiyat artırımında nihayet bir yılın baz alındığına dikkat çeken patronlar, “Geçen Yıl taban fiyat 4.250 TL oldu. Bir yıllık enflasyonun yüzde 85 olduğunu düşündüğümüzde taban fiyatın yüzde 100 artırımla 4.250 TL’den 8.000-8.500 TL’ye çıkmasını olağan buluyoruz” diyor. Maliyetlerin de arttığının altını çizen patronlar, taban fiyatta devlet teşviklerinin de olması gerektiğini vurguluyor.
“ENFLASYONA KARŞI KORUNMALI”
İstanbul Perakendeciler Derneği (PERDER) Lideri Faruk Güzeldere, çalışanların enflasyona karşı korunması gerektiğini belirtti.
İşverenin çalışanını korumak için Aralık artırım yaptığını hatırlatan Güzeldere, “Asgari fiyatta bir yıllık enflasyon oranları baz alınıyor. Geçen Yıl taban fiyatı baz aldığımızda 8 bin-8 bin 500 bandı bizim açımızdan makul. Lakin devlet teşvikleri Fazla kıymetli. Bizim de maliyetlerimiz Fazla Önemli oranda arttı. Bilhassa sigorta primlerinde Önemli teşvik gerekiyor” dedi.
“ALIM GÜCÜ ARTMALI”
İpekyol genel Müdürü Uğur Ayaydın da, “Asgari fiyatın, en azından halkın alım gücünü koruyacak formda artması Fazla gerçek bir karar. Lakin bu sorunun enflasyonu düşürerek çözülebileceğine inanıyorum” diye konuştu.
Orka Holding Yönetim Şurası Üyesi Haysiyet Orakçıoğlu, taban fiyata tabi çalışanların alım gücünün korunmasının Kıymetli olduğunu kaydetti. Kiğılı reis Yardımcısı Hilal Suerdem ise, dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumun herkesi etkilediğini belirterek, “Asgari fiyat artışıyla Birlikte maliyetler de artacak bu da enflasyonun artmasına neden olacak” tabirlerini kullandı.
İTO’DAN BÖLGESEL TABAN FİYAT ÖNERİSİ
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç, taban fiyatın bölgesel olarak belirlenmesi gerektiğini söyledi. Avdagiç, “Nasıl Türkiye yatırım teşvikleri konusunda bölgelere ayrılmışsa, minimum fiyatın de bölgesel belirlenmesi gerekiyor. İstanbul’daki bir taban fiyatla, 5-6’ncı teşvik bölgesindeki minimum fiyat tıpkı olmamalı” dedi.
Gelir vergisi dilimlerinin 5-6 sene içinde minimum fiyat kadar yükseltilmediğine dikkat çeken Avdagiç, şöyle devam etti:
“Net-brüt makası çalışanlar aleyhine bozuldu. Bu kaybı telafi edecek bir vergi dilimleri ayarlaması yapmamız lazım. SGK üst limiti bizi Fazla zorluyor. Hudut 50 bin liraya dayandı. Üst limitte katsayısı minimum fiyata değil, enflasyona endekslenmeli. Yine kıdem tazminatı üst limiti de enflasyonla hakikat orantılı olmalı.”
ERDEMOĞLU: 10 BİN TL OLMALI
Erdemoğlu Holding Yönetim Şurası Lideri İbrahim Erdemoğlu, minimum fiyattan tasarrufu yanlışsız bulmadıklarını belirterek, “Bu periyotta Özellikle fiyatlı çalışanlar enflasyon nedeniyle Önemli bir baskı altında. Ben haklıyım sen haklısını bir kenara bırakıp tıpkı gemide olduğumuzu düşünmek zorundayız” dedi.
Asgari fiyatın hiçbir periyotta 500 doların altına düşmemesi gerektiğini anlatan Erdemoğlu, “500 doları baz aldığımızda şu anki dolar kuruna nazaran minimum fiyatın asgarî 9 bin TL olması gerekiyor. Fakat yılbaşından sonra dolar da artar. O nedenle minimum fiyatın 10 bin TL olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sayısı destekliyoruz” diye konuştu. Kendi Küme şirketlerinden taban fiyatla çalışanın olmadığını anlatan Erdemoğlu, “Bizde bu Oran zati daima daha üstte oldu. Yeni artırım sonrasında da üstünde veririz” sözlerini kullandı.
“ENFLASYON DURSUN”
Enflasyonun Fazla Önemli bir Sıkıntı haline geldiğini belirten sendikalar, taban fiyata yapılan artırımın öbür eserlere gelen artırımlar nedeniyle eridiğine dikkat çekiyor. Sendikalar, çalışanların enflasyonun durdurulması halinde minimum fiyatta 8.500-9.000 sayısının kabul edilir Tertip olduğunu aktarıyor.
6.5-7 MİLYON KİŞİ
Hak-İş Lideri Mahmut Arslan, “Türkiye’deki minimum fiyat batı ülkelerindekinden farklı. Orada minimum fiyat istisnai bir fiyat. Türkiye’de ise taban fiyat Türkiye’nin en Aka toplu Amel kontratı demektir. Yaklaşık çalışanların yüzde 50’ye yakını minimum fiyatla çalışıyor. Bu sayı 6.5-7 milyona yaklaşıyor. Hasebiyle minimum fiyatın belirlenmesi Fazla hudutlu bir kesiti de Türkiye’nin Değerli bir kesitini ilgilendiriyor” dedi.
Türkiye’deki enflasyon ve hayat pahalılığına dikkat çeken Arslan, “Bütün bunları Yan yana koyarak minimum fiyatın belirlenmesi gerekiyor” diye konuştu.
9 BİN MAKUL LAKİN…
DİSK Yönetim Konseyi Üyesi ve Besin İş Lideri Seyit Aslan da, yüksek enflasyona dikkat çekerek, şunları anlattı: “Bu enflasyonda en Fazla minimum fiyatla geçinenler eziliyor. Enflasyon durmadığı sürece çalışanlara yapılan artırımlar da eriyor. O nedenle enflasyonun durdurulması halinde emekçiler 8.500-9.000 bandını kabul ediyor.
Ancak DİSK olarak biz 24 bin TL yoksulluk sonunu baz alıyoruz. Bir ailede iki kişinin çalıştığını düşündüğümüzde gelirinin en azından yoksulluk hududuna yakın olması gerektiğini dikkate alarak minimum fiyatın en az 11-12 bin TL olması gerektiğini düşünüyoruz.”
Betül ALAKENT
Yorum Yok